İnsan psikolojisi benim için her zaman bir merak unsuruydu. Küçük yaşlardan itibaren bu konuda pek çok okuma yaptım ve öğrenme merakım giderek daha da arttı. Eğitimlerim bittikten sonra bile ilk günkü merakımla kendimi geliştirmeye, öğrenmeye devam ettim.

Bildiklerimi paylaşmak, insanlara destek olmak her zaman önceliğim oldu ve her danışandan farklı bir şey öğrendim. Zamanla şu bakış açısı zihnimde iyice oturdu: Panik atak, depresyon ya da travmalar… Konu ne olursa olsun hepimizin içinde yaşadığı zorlukları atlatabilme gücü var ve psikolog olarak ben öncelikle karşımdaki kişinin, neler yaşadığını, neler hissettiğini anlamaya destek oldum. Sonra ise hep içinde olan o baş edebilme gücünü ortaya çıkarmaya, hayattan tekrar keyif alarak ona dört elle sarılmasına ve hayat kalitesini tekrar arttırmasına yardımcı oldum.

Terapi kişinin kendi iç dünyasına giden bir yolculuk ve birlikte bir kayığa oturuyoruz. Keşfetmek için yola koyuluyoruz ve sürecin sonunda danışanlarımdan bana değil kendilerine teşekkür etmelerini istiyorum. Bu yola çıktıkları, ilk adımı attıkları ve ellerinden geleni yaptıkları için. Kişi yeter ki ne istekli olsun ve elinden geleni yapmaya çalışsın…