Ankara - Kalp Damar Cerrahi Doktoru
“Prof. Dr. Erkan Kuralay” Adresi
Doktor Hakkında “Prof. Dr. Erkan Kuralay”
1981 yılında Gülhane Askeri Tıp Akademisi Tıp Fakültesine girdim. 1986 yılının Haziran ayında tabip teğmen olarak mezun oldum. 1989 yılında Kalp ve Damar Cerrahisi asistanlığına başladım. 1995 yılında ise Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı oldum. 1998 yılında yardımcı doçent, 2000 yılında da doçent olduktan sonra 2006 yılında Süleyman Demirel Üniversitesinde profesörlük unvanımı aldım. 2009 yılında Süleyman Demirel Üniversitesinden emekli oldum. Ardından Ankara Ufuk Üniversitesinde Kalp ve Damar Cerrahisi öğretim üyesi olarak görev yaptım. Son 6 aydır Lokman Hekim Ankara Hastanesinde görev
yapmaktayım. Yurtdışında yayınlanmış 78, ülkemizde ise 101 adet yazılı makalem mevcuttur. İntra-aortik balon ve mitral kapak cerrahisi ile ilgili olarak iki adet kitabım yayınlanmıştır.
Kalp ve Damar Cerrahisinde gelinen son durum hakkında; Dünyada ve ülkemizde çağdaş tıp anlayışları son 30 yıl içerisinde oldukça değişmiştir. Kalp ve Damar Cerrahisinde 1990’lı yıllarda biz uzmanlar
hastaların hayati fonksiyonlarını kontrol etmek için aşırı bir çaba gösterirdik. Ameliyatlarda oldukça kompleks teknikler kullanılır ve ameliyat sonrasında hastalar saatlerce hatta günlerce uyutulur, optimum şartlar sağlandıktan sonra hastaların hayatsal fonksiyonları kendilerine verilirdi. O dönemlerde 5-6’lı by-passlar yapar ve kalp kapakçık fonksiyon bozukluklarında kapakçıkları çıkartır ve yerine mükemmel diye düşündüğümüz kapak protezlerini kullanırdık. Koroner by-pass ameliyatlarında mutlaka kalbi durdurur ve kalp ameliyatlarını durmuş kalpte ve kalp akciğer makinesinin desteğinde yapardık. Gelişen bilim dallarında istatistiksel sonuçlar ortaya çıktıkça, kullandığımız tekniklerde kökten değişiklikler oldu. Son 10 yıldır ise yukarıda saydığımız hiçbir şeyi neredeyse aynı yapmıyoruz. Şimdi ameliyat öncesi ve sonrasında hayatsal faaliyetleri mutlaka hastaya bırakıyoruz, hastanın kendi dokularını kendinde bırakmak için çabalıyoruz. Bu amaçla kalp kapakçık tamir tekniklerini kullanıyoruz, bu da hastayı protezden koruduğu gibi kan cıvıtıcılardan ve enfeksiyonlardan da koruyor. Bunun sonucu olarak genç kızlarımız daha konforlu ameliyat oluyor ve ameliyat sonrasında güvenle gebe kalıp doğum yapabiliyor. Kalp kapağı protezli hastaların doğum yapması neredeyse rüya gibi bir şeydir. Protezden korunduğu zaman hastaların hayatları oldukça güzel olmaktadır. Ek olarak günümüzde birçok merkezde olduğu gibi Lokman Hekim Hastanesinde de çalışan kalpte hiçbir yapay yüzey ile kan elemanlarının teması olmadan ameliyatlar yapmaktayız. Meme ve kol atardamarlarının yaygın kullanımı ile hastalarımızı uzun süre sağ tutabiliyor ve sosyal yaşamda faydalı birer birey haline getirebiliyoruz. Yakın gelecekteki hedefimiz ise hastalarımızı ameliyat ettikten sonraki ilk 3 gün içerisinde evine göndermek ve ilk hafta sonunda da çalışır hale getirmektir. Bunun için daha az can yakan ama daha dayanıklı ameliyatlar yapmak zorundayız.
Araştırma ve Yayınlar
Mitral Kapak Cerrahisi, Prof.Dr.Erkan Kuralay,Ufuk Üniversitesi Yayınları
Tüm Yönleri İle İntro-Aortik Balon- Prof.Dr.Erkan Kuralay,Özkan Matbaa,2007
Türk Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Dergisi Ağustos 2011, Cilt 19, Sayı 3,
Sayfa(lar) 429-431 [ English ] [ Tam Metin ] [ PDF ] Koroner arter bypass ameliyatı sonrası heparinin indüklediği trombositopeni’: Olgu sunumu 10.5606/tgkdc.d1rg111.2011.056
Şenol Gülmen,1 İlker Kiriş,1 Berit Gökçe Ceylan,2 Hüseyin Okutan,1 Erkan Kuralay11Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı, Isparta 2Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı, Isparta Anahtar Kelimeler: Anticoagulant; heparin kaynaklı trombositopeni, açık kalp cerrahisi
Heparinin indüklediği trombositopeni (HİT), heparin kullanımı sonrası immünolojik mekanizmalar yoluyla gelişen, arteriyel ve venöz tromboembolizm ile karakterize katastrofik bir komplikasyondur. Bu yazıda HİT’ye bağlı tromboembolik komplikasyonlar gelişen bir olgu sunuldu. Yetmiş beş yaşında erkek hasta, kararsız anjina pektoris ve koroner arter hastalığı tanılarıyla koroner arter bypass ameliyatı için yatırıldı. Ameliyat sonrası trombosit değerlerinde ilerleyici düşme ve beraberinde alt ve üst ekstremite distal
bölgelerde tromboembolik görünüm gelişti. Klinik bulgular, trombosit agregasyon testi sonucu ve antikor pozitifliği ile HİT tanısı konuldu. Hasta ameliyat sonrası 11. günde çoklu organ yetmezliği nedeniyle kaybedildi. Şu anda, kardiyoloji ve kardiovasküler cerrahi alanlarında giderek artan invazif girişimlere bağlı olarak daha fazla heparin kullanılmaktadır.
Heparin uygulanılan hastalarda, yaşamı tehdit edici nitelikte bir komplikasyon olan HİT’nin akılda tutulması gerektiği düşüncesindeyiz.
“Prof. Dr. Erkan Kuralay” Cevaplar